15 Kasım 2023 Çarşamba
News
Gaziantep’in Şehitkamil ilçesinde yaşayan 80 yaşındaki Memik Batmaz, miras nedeniyle çıktığı iddia edilen aile içi tartışmada oğluna ev aldığı gerekçesiyle kızı, torunu ve damadı tarafından darp edildiğini, hırsızlıkla suçlandığını öne sürmüştü.
Olay sonrası iddiaların odağındaki torun Yunus Batmaz ile eşi Zehra Batmaz da şok edici iddialarda bulundu.
Kiralık katil tuttu: Yuvamızı yıkmaya çalıştı
80 yaşındaki dedeleri Memik Batmaz’ın iddialarına cevap veren torun Yunus Batmaz, dedesinin kendilerini öldürtmek için kiralık katil tuttuğunu iddia ederken, gelin Zehra Batmaz ise yaşlı adamın ayarladığı bir kadının kendisini arayarak, ‘eşinden hamileyim, aramızdan çekil’ diyerek yuvasını yıkmaya çalıştığını öne sürdü.
Hep yalan beyanda bulunuyor: Evine hırsızlık süsü verip suçlamayı benim üzerime atıyor
Memik Batmaz’ın Torunu Yunus Batmaz, “Hepsi yalan beyanda bulunuyor. Evlat düşmanı, torun düşmanı, evine hırsızlık suçu veriyor ve benim üzerime suçu atıyor. Parasıyla bize kadın tutuyor ve benim eşimi başka bir kadın tarafından aratarak eşinden 6 aylık hamileyim diye benim eşim arıyor. Biz de bunu savcılığa veriyoruz. Altından kendisi çıkıyor. Onun ardından evine hırsızlık süsü verip suçlamayı benim üzerime atıyor. ‘Beni dövdü’ yalanında bulunuyor. Hep yalan beyanlarda bulunuyor. Yani biz artık bir çare bulamadık. Yani en son gittik karakola ifade verdik dedik. Can güvenliğimiz yoktur. Malımızdan, mülkümüze bir zarar gelirse sorumlusu bu adamdır. En sonunda bana hapisten çıkan bir arkadaşımızı kiralık katil olarak benim peşime takmış 30 tane sıkacaksın buna demiş. ‘Sana şu kadar para beline tabanca takacağım ve yanımda gez hakim savcı tanıdığım var, seni yatırmam’ demiş. Adam da geldi bana anlattı gitti. Karakolda ifade verdik, beyanda bulunduk” şeklinde konuştu.
Torun Yunus Batmaz, Memik Batmaz tarafından kiralandığı iddia edilen kiralık katille kameralar önünde telefon görüşmesi de yaptı.
Kiralık katili aradı
Kiralık katil olarak tutulduğunu iddia eden M.K. isimli şahıs o telefon görüşmesinde, “Memik Batmaz beni ilk çağırdığında beni bir kişiyi para karşılığında vurduracağını söyledi. Kim olduğunu sorunca seni söyledi. Olmaz dedim. Yani öyle bir şey imkansız dedim ve geldim sana söyledim. Dede, torunu Yunus’u vurduracağını ve 30 kurşun sıkmamı söyledi. Biz karakola giderek şikayette bulunduk. Ben cezaevinden çıktıktan 15-20 günlük süre içerisinde söyledi. Ağustos ayının birinde ben cezaevinden çıktım. Karakoldaki ifademden 3 gün önce beline takayım şoförlüğümü ve korumalığımı yap” dedi.
“Evinin camını kırıyor, penceresini kırıyor, evi bu soyuyor diyor”
Dedesi hakkında çeşitli iddialarda bulunan torun Yunus Batmaz, “Bu adam bunları yaptı. Evinin camını kırıyor, penceresini kırıyor, evi bu soyuyor diyor. Polis ekipleri parmak izimi aldılar, olaya ilişkin parmak izim çıkmadı. Ben de kendisine dava açtım. Benim hanımımı başka bir kadın tarafından arattırarak ben eşinden 6 aylık hamileyim, aramızdan çekil diye. Biz de savcılığa verince altından kendisi çıktı. Biz yine atamızdır, dedemizdir diye ses etmedik. Araba halamındır, araba en başından halam almıştır. Arabada hiçbir hakkı da yoktur. Arabayı istedik, ‘arabanın hurdasını çıkartırım, başka yere kaçırırım, yere vermem’ dedi. Öyle deyince biz de gittik, arabamızı vermiyor, ben de vardım yanlarında ifade verirken arabayı biz el koyduk, arabayı aldık. Darp olayına ilişkin de evine hırsız girdi süsü vermiş sabahına olay yeri inceleme gelmiş. Olay yeri inceleme gelince parmak izi almış. Kimsenin haberi yok. Miras olayıyla ilgili şehir merkezinde bir yeri vardı, onu sattı. Buradaki yeri vardı, onu sattı. Sonrasında ise oğluna gitti bir ev aldı. Kimseye bir çöp vermedi. Kız kardeşleri kendisini mahkemeye verdi diye malı başkasının üstüne kaçırdı geçirdi” ifadelerini kullandı.
“Evime hırsız koydu, elektriğimi kestirdi, eşimden ayırtmak istedi, hırsızlıktan suçladı beni”
Dedesi tarafından kendilerine zulüm yapıldığını öne süren torun Batmaz, “Memik Batmaz dedemdir, benim dedem diyorum hala. Malı başkasının adına devretti. Kimse almasın diye kiracısı olan mermercinin adına devretti. Ondan sonra o malı verdikten sonra malı sattı. Diğer torunları ve çocuklarına aldı. Biz yine bir şey beklemedik, istemedik ama yakamızdan düşmedi. Evime hırsız koydu, elektriğimi kestirdi, eşimden ayırtmak istedi, hırsızlıktan suçladı beni en son kiralık katini tuttu ve iş bu seviyeye geldi” dedi.
Gelini anlattı: Kadının bir aradı ‘eşinden hamileyim, aranızdan çekil’ dedi
Memik Batmaz’ın gelini Zehra Batmaz da şok edici bir iddia bulundu.
Zehra Batmaz, diye konuştu.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Kaynak: Ensonhaber.com
News
Gaziantep‘te miras anlaşmazlığı nedeniyle darp edildiğini söyleyen 80 yaşındaki Memik Batmaz’ın iddialarının odağındaki torunu ve gelini şok edici yeni iddialarda bulundu. Torun Yunus Batmaz, dedesinin kendilerini öldürtmek için kiralık katil tuttuğunu iddia ederken, gelin Zehra Batmaz ise yaşlı adamın ayarladığı bir kadının kendisini arayarak, ‘eşinden hamileyim, aramızdan çekil’ diyerek yuvasını yıkmaya çalıştığını öne sürdü.
Gaziantep’in Şehitkamil ilçesinde yaşayan 80 yaşındaki Memik Batmaz, miras nedeniyle çıktığı iddia edilen aile içi tartışmada oğluna ev aldığı gerekçesiyle kızı, torunu ve damadı tarafından darp edildiğini, hırsızlıkla suçlandığını öne sürmüştü. İhlas Haber Ajansı’nın gündeme getirdiği olay sonrası iddiaların odağındaki torun Yunus Batmaz ile eşi Zehra Batmaz da şok edici iddialarda bulundu.
Kiralık katil tuttu, yuva yıkmaya çalıştı iddiası
80 yaşındaki dedeleri Memik Batmaz’ın iddialarına cevap veren torun Yunus Batmaz, dedesinin kendilerini öldürtmek için kiralık katil tuttuğunu iddia ederken, gelin Zehra Batmaz ise yaşlı adamın ayarladığı bir kadının kendisini arayarak, ‘eşinden hamileyim, aramızdan çekil’ diyerek yuvasını yıkmaya çalıştığını öne sürdü.
“Sana şu kadar para beline tabanca takacağım yanımda gez hakim savcı tanıdığım var”
Memik Batmaz’ın Torunu Yunus Batmaz, “Hepsi yalan beyanda bulunuyor. Evlat düşmanı, torun düşmanı, evine hırsızlık suçu veriyor ve benim üzerime suçu atıyor. Parasıyla bize kadın tutuyor ve benim eşimi başka bir kadın tarafından aratarak eşinden 6 aylık hamileyim diye benim eşim arıyor. Biz de bunu savcılığa veriyoruz. Altından kendisi çıkıyor. Onun ardından evine hırsızlık süsü verip suçlamayı benim üzerime atıyor. ‘Beni dövdü’ yalanında bulunuyor. Hep yalan beyanlarda bulunuyor. Yani biz artık bir çare bulamadık. Yani en son gittik karakola ifade verdik dedik. Can güvenliğimiz yoktur. Malımızdan, mülkümüze bir zarar gelirse sorumlusu bu adamdır. En sonunda bana hapisten çıkan bir arkadaşımızı kiralık katil olarak benim peşime takmış 30 tane sıkacaksın buna demiş. ‘Sana şu kadar para beline tabanca takacağım ve yanımda gez hakim savcı tanıdığım var, seni yatırmam’ demiş. Adam da geldi bana anlattı gitti. Karakolda ifade verdik, beyanda bulunduk” şeklinde konuştu.
“Beni arayarak bir kişiyi para karşılığında vurduracağını söyledi”
Torun Yunus Batmaz, Memik Batmaz tarafından kiralandığı iddia edilen kiralık katille kameralar önünde telefon görüşmesi de yaptı. Kiralık katil olarak tutulduğunu iddia eden M.K. isimli şahıs o telefon görüşmesinde, “Memik Batmaz beni ilk çağırdığında beni bir kişiyi para karşılığında vurduracağını söyledi. Kim olduğunu sorunca seni söyledi. Olmaz dedim. Yani öyle bir şey imkansız dedim ve geldim sana söyledim. Dede, torunu Yunus’u vurduracağını ve 30 kurşun sıkmamı söyledi. Biz karakola giderek şikayette bulunduk. Ben cezaevinden çıktıktan 15-20 günlük süre içerisinde söyledi. Ağustos ayının birinde ben cezaevinden çıktım. Karakoldaki ifademden 3 gün önce beline silah takayım şoförlüğümü ve korumalığımı yap” dedi.
“Evine hırsız girdi süsü vermiş”
Dedesi hakkında çeşitli iddialarda bulunan torun Yunus Batmaz, “Bu adam bunları yaptı. Evinin camını kırıyor, penceresini kırıyor, evi bu soyuyor diyor. Polis ekipleri parmak izimi aldılar, olaya ilişkin parmak izim çıkmadı. Ben de kendisine dava açtım. Benim hanımımı başka bir kadın tarafından arattırarak ben eşinden 6 aylık hamileyim, aramızdan çekil diye. Bizde savcılığa verince altından kendisi çıktı. Biz yine atamızdır, dedemizdir diye ses etmedik. Araba halamındır, araba en başından halam almıştır. Arabada hiçbir hakkı da yoktur. Arabayı istedik, ‘arabanın hurdasını çıkartırım, başka yere kaçırırım, yere vermem’ dedi. Öyle deyince biz de gittik, arabamızı vermiyor, ben de vardım yanlarında ifade verirken arabayı biz el koyduk, arabayı aldık. Darp olayına ilişkin de evine hırsız girdi süsü vermiş sabahına olay yeri inceleme gelmiş. Olay yeri inceleme gelince parmak izi almış. Kimsenin haberi yok. Miras olayıyla ilgili şehir merkezinde bir yeri vardı, onu sattı. Buradaki yeri vardı, onu sattı. Sonrasında ise oğluna gitti bir ev aldı. Kimseye bir çöp vermedi. Kız kardeşleri kendisini mahkemeye verdi diye malı başkasının üstüne kaçırdı geçirdi” ifadelerini kullandı.
“Evime hırsız koydu, elektriğimi kestirdi, eşimden ayırtmak istedi, hırsızlıkla suçladı”
Dedesi tarafından kendilerine zulüm yapıldığını öne süren torun Batmaz, “Memik Batmaz dedemdir, benim dedem diyorum hala. Malı başkasının adına devretti. Kimse almasın diye kiracısı olan mermercinin adına devretti. Ondan sonra o malı verdikten sonra malı sattı. Diğer torunları ve çocuklarına aldı. Biz yine bir şey beklemedik, istemedik ama yakamızdan düşmedi. Evime hırsız koydu, elektriğimi kestirdi, eşimden ayırtmak istedi, hırsızlıktan suçladı beni en son kiralık katini tuttu ve iş bu seviyeye geldi” dedi.
“Kadının biri aradı ‘eşinden hamileyim, aramızdan çekil’ dedi”
Kaynak: Haberler.com
News
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), İsrail makamlarının, insani yardım kamyonlarının çalışması için kısıtlı miktarda yakıtın Gazze‘ye girişine izin vereceğini duyurdu. Ancak giriş yapması beklenen yakıtın, hastanelerin işletilmesi için yeterli olmadığı vurgulandı.
ÖLÜMLE YÜZ YÜZELER
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı operasyon başlatmıştı. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı. Okulları, evleri, camileri bombalayan İsrail sivillerin sığındığı hastaneleri de aralıksız vuruyor. 40 gündür süren katliamda Gazze’de 11 binden fazla insan can verdi, binlerce insan ise yaralı. Ancak uygulanan abluka nedeniyle kentte yakıt, elektrik ve su bulunmuyor. Bu nedenle insanlar ölüme terk edilmiş durumda.
Gazze’ye 40 gündür yakıt haricinde sınırlı sayıda insani yardım malzemesi taşıyan tırın girmesine izin verilmişti.
YARDIMLARI DAĞITACAK KAMYONLARIN ÇALIŞMASI İÇİN VERİLECEK
OCHA’dan yapılan açıklamada, “İnsani yardım taşıyan 91 kamyonun 14 Kasım’da Mısır’dan giriş yapmasına rağmen, malzemelerin barınaklara, kliniklere ve diğer ihtiyaç sahiplerine dağıtımı yakıt eksikliği nedeniyle büyük ölçüde durdu. İsrailli yetkililer, 15 Kasım’da Gazze’ye sınırlı miktarda yakıt girişine izin vereceklerini ve bunun sadece gelen insani yardımların dağıtımı için kamyonları çalıştırmak üzere kullanılacağını belirttiler. Bu, insani yardım operasyonları için gerekli yakıt ihtiyacının çok küçük bir kısmını temsil etmektedir. Bu arada, hastanelerdeki jeneratörlerin, su ve sanitasyon tesislerinin çalıştırılması da dahil olmak üzere diğer kullanımlar için yakıt girişi yasaklanmaya devam ediyor. Böylece 7 Ekim’den bu yana ilk kez Gazze’ye yakıt girişine izin verilmiş olacak” denildi.
HASTANELER HİZMET DIŞI KALMIŞTI
Gazze’nin kuzeyinde bulunan en büyük hastane olan Şifa hastanesi ve Al Quds hastanesi, yakıt yetersizliği sonucu jeneratörlerin durması nedeniyle hizmet dışı kalmıştı. Doktorlar, elektrik gerektiren teknolojileri kullanamadığı için geleneksel tedavi yollarına başvurmaya başlamıştı. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü, Gazze Şeridi genelindeki 36 hastanenin 22’sinin hizmet dışı kaldığını belirtmişti.
Kaynak: Haberler.com
News
Bir tür Palmiye ağacı olan ‘Elaeis guineensis’in meyvelerinden üretilen palmiye yağı, günümüzün en çok kullanılan bitkisel yağlarının başında geliyor. Uzmanlara göre pek çok hazır gıdada kullanılan bu yağ ciddi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Peki, neden tercih ediliyor? Ne tür gıdalarda bulunuyor? Hangi hastalıklara yol açabiliyor? Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Görmüş Çakır, bu sorularıma şöyle açıklık getirdi:
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Görmüş Çakır
Hangi gıdalarda bulunur?
Palm yağı şekerli ve tatlı olmak üzere paketlenmiş abur cubur gıdaların pek çoğunda, margarinlerin, hazır çorbaların, et bulyon tabletlerinin, bisküvilerin, cips, şekerleme, jelibon gibi ürünlerin, kahvaltılık fıstık, fındık ve çikolata ezmelerinin çoğunda bulunur. Dondurulmuş patates, mantı, dondurulmuş pizza gibi daha birçok üründe de palm yağı bulunabilir. Bu yağ dayanıklı ve ucuz olması nedeniyle tercih edilir. Gıda ve üründe doku korunmasını sağlar ve homojen bir doku verir. Bununla beraber, sabun, cilt losyonu, ruj, bebek maması ve bebek bezi gibi sık kullanılan pek çok üründe de yer alır.
Bir üründe olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Paketlerdeki ürünün tazeliği, dayanıklılığı ve uzun ömürlü olması palm yağı sayesindedir. Palm yağının paket ambalajlı ürünlerde GTİP olarak kısaltılan gümrük tarife istatistik kodu 151110 olarak paketlerin üzerine işlenir. Bu kod o üründe palm yağının kullanıldığına işarettir.
Sağlıklı beslenme tüyoları
Palm yağından uzak durmak için öncelikle paketli ve hazır gıda tüketiminizi azaltın. Mutlaka etiken okuyun. Mevsiminde ve taze sebze-meyve, kurubaklagil ve kuruyemiş ağırlıklı beslenin. Beslenmenize haftada 2 gün Omega-3 yönünden zengin balığı da ekleyin. Genellikle natürel sızma zeytinyağını tercih edin. Bol bol su için.
Hangi hastalıklara yol açabilir?
Piyasada bulunan birçok üründe palm yağı çok yüksek sıcaklıklara maruz bırakılarak kullanılır. Yüksek ısıya maruz kalmış palm yağı, yüksek doymuş yağ oranı nedeniyle tehlikeli olur.
Kanser riskini artırır: Palm yağı yüksek ısıya uğradığında kanserojen madde üretir ve kanser riskini artırır.
Kilo aldırır: Palmiye yağında doğal olarak bulunan palmitrik asit, kilo alımı ve obezite riskini artıran yağ asitleri içerir.
Sindirimi zorlaştırır: Palm yağı rafine işlemlerinden geçtikten sonra çoğu besin değerini kaybederek sindirimi zor olan bir yağa dönüşür. Bu yüzden palm yağı tüketimi önerilmez.
Kolesterolü yükseltir: Palm yağı da palm çekirdeği yağı da kolesterol içermemesine rağmen, bu yağlarda bulunan yüksek miktardaki doymuş yağlar, damarlarda birikerek plak oluşturup kalp hastalığı ve felç riskini artırabilir.
Faydası var mı?
1 yemek kaşığı palm yağı 120 kalori, aynı miktarda palm çekirdeği yağı ise 117 kalori içerir. Her iki türdeki yağda da 13.6 gr yağ bulunur. Kuruyemiş, tohumlu yiyecekler gibi doğal olarak besinlerde bulunan yağlar dahil olmak üzere günde 5-7 tatlı kaşığı yağdan daha fazla yağ alımı önerilmez. Günlük 1 yemek kaşığı palm yağı ısıtılmadan tüketilirse, kötü kolesterolü yükseltmez. Cilt için çok faydalıdır ve kalbi korur. Fazla tüketimi ve ısıya maruz kalması kanser, kalp krizi, obezite ve diyabet riskini oluşturur.
Kaynak: Sözcü
News
‘15 Kasım Dünya Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Günü’, Küresel Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Girişimi (GOLD) tarafından dünya çapında KOAH farkındalığını artırmak, bilgi paylaşmak ve KOAH yükünü azaltmanın yollarını tartışmak için düzenleniyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, KOAH hastalığa dikkat çekerek erken teşhis ve erken müdahalenin önemine değindi.
Prof. Dr. Özlü, “KOAH nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma yakınmalarıyla karakterize kronik, ilerleyici bir akciğer hastalıktır. Aslında KOAH’a neden olan faktörler doğum öncesinden itibaren başlamakla birlikte; hastalığın belirtileri genellikle 40-50 yaşlarından sonra ortaya çıktığı için tanısı gecikmektedir. KOAH oluşumunda en önemli belirleyici tütün kullanımı, kent havasında veya bazı iş yeri ortamlarında maruz kalınan zararlı gaz ve partiküllerin solunmasıdır. Anne-babanın tütün dumanına maruz kalmak, erken doğum, çocuklukta geçirilen solunumsal enfeksiyonlar, beslenme sorunları, alerjik bünye, genetik bazı özellikler de katkıda bulunmaktadır” diye konuştu.
‘SAĞLIKLI KİŞİ ÖKSÜRMEZ VE BALGAM ÇIKARMAZ’
KOAH hastalarının çoğunun sigara kullanmış ya da kullanmakta oldukları için, öksürük ve balgamı önemsemedikleri için geç tanı konulduğunu anlatan Prof. Dr. Özlü, şöyle konuştu:
-Kişiler genelde ‘sigara içtiğim için öksürüyorum, balgam atıyorum’ diyerek kabullenirler. Oysa sağlıklı kişi öksürmez ve balgam çıkarmaz.
-Nefes darlığı ise başlangıçta merdiven veya yokuş çıkarken olur, zamanla düz yolda yürürken de hissedilmeye başlar. Bunu da ‘yaşlanıyorum’ diye algılayabilirler.
-Bu nedenle KOAH tanısı gecikir. Geciken tanı akciğer kapasitesinde geri dönüşü olmayan kayıplar anlamına gelmektedir.
-KOAH için erken tanı çok önemlidir. Bu nedenle bu yıl Dünya KOAH Gününün ana teması ‘Nefes Hayattır- Erken Harekete Geç’ olarak belirlenmiştir.
-Erken tanı için risk grubunda yer alanların; tütün ürünü kullanan, kirli hava soluyan, riskli mesleklerde çalışan gibi ve öksürük, balgam, nefes darlığı gibi semptomu olanların göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurmaları gerekmektedir.
-Erken tanı, erken müdahale ile KOAH önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. (DHA)
Kaynak: Sözcü
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.